17 Ağustos 2015 Pazartesi
Küçük Akademi Yorum / Son Gelişmeler
MERHABALAR,
Ankara okul ve kreş tavsiyeleri ile ilgili yazıma ait güncellemeyi aşağıda bulabilirsiniz. Bu yazdıklarımın sorumluluğu tamamen bana aittir.
Küçük Akademi Okulundan çocuğumuzu aldık, neden mi ?
!!!ÖNEMLİ !!!
Öncelikle şunu belirtmek istiyorumki Ankra kreş tavsiyeleri isimli yazımızın altına gelip adsız olarak yorum yapan kişilerin yorumları kendilerini kapsamaktadır. Okul sahibi Burak Bey'den konuyla ilgili bir telefon aldım ve kendisi bu yazıların gerçeği yansıtmadığını ve konuyla ilgili yasal takip başlattıklarını belirttiler. Bu konuda bu başlıklara yazan kişilerin Ip numaralarını kendilerine teslim edeceğimi bildirmek isterim, çünkü iddalar çok ciddi ve bu yazıları yazanların bunları ıspat etmesi gerekecektir.
Önceki yazımdada belirttiğim gibi biz okula ilk gittiğimizde Burak Bey ile muhattap olduk ve onun yaklaşımından çok memnun kaldığımız ve yazımda paylaştığım diğer nedenlerden dolayı çocuğumuzu bu kreşe yazdırmaya karar verdik, hatta şöyleki ben evimi kreşin yanına taşıdım ama gel görki zaman içerisinde yaşadıklarımız artık kaçınılmaz son oldu.Öncelikle belirteyim yazım çok uzun olacak.
Okul Müdürü Filiz Hanım,
Kendisi bence okul ve eğitim yöneticişiğinden çok müfettişlik, denetim vs gibi işler yapması gereken bir kişi. Okuldaki öğretmenler ki bu öğretmenlerin çoğu zannediyorum çocuk gelişimi lisesi mezunu, bunların üzerinde cok ciddi bir disiplin ve baskı kurması beni ciddi manada rahatsız etti. Çocuğu okula almaya her gittiğimde birilerini azarlamasına denk geldim. Veli toplantısı dahil hiç bir şekilde öğretmenle direk muhattap olamadım. Sürekli onun gözetiminde ancak defter aracılığı ile yazışabiliyorsunuz öğretmenle. Onunla ilgili bir anımı paylaşmak istiyorum.
Öğretmenler toplantısında bizim sınıfın bütün velilerinin yanında sınıf öğretmenini çağırarak güya öğretmenler toplantısı ama Filiz hanım ve kendi kızı asistanı olan hanfendi dışında kendi öğretmenimizin ağzından hiç bir şey duyamadık. Bizim öğretmenimiz bir gün çok bunalmış ve istifa etmek istediğini dile getirmiş bu hikayeyi anlattı ama anlatırken öğretmenin yanında defalarca gitmek istiyorsan kapı açık dedim, ama kolayı seçersin dedim filan dedim falan dedim gibi konuşmalarda bulundu bu beni çok rahatsız etti sonuçta genç bir kız ve diğer velilerin içerisinde bu şekilde bi konuşmaya hiç bir müdürün hakkı yok. Direk mobbing dir bu.
Ama kendisinin mobbing konusunda bir bilgisi olmadığını düşünüyorum.
Daha sonra öğretmene teşekkür edip gönderdi. Hatta öğretmenlerimin kaç almalarına karışıyorum sert bir imaç vermeyecek şekilde kaşlarını almalarına izin verdiğini beyan etmiştir. Bu konuda şahitlerimizde vardır. Evet veli toplantımız buydu.
Bir diğer anım ise toplantım uzadığı ve trafiğe takıldığım için okula 6 buçuğa doğru gittim, gittiğimde benim oğlum dışında herkes gitmişti. Öğretmenimiz çocuğu getirdi sonra kendiside çıktı. Arabaya giderken havanın yağmur çiselediğini farkettim ve öğretmene pardan ne tarafta otuuyorsunuz dedim oda etimegut dedi, bende o tarafa gidioyorum bu saate kadar sizi beklettim izin verin sizi bırakayım dedim. Öğretmenimiz nazik bir şekilde teşekkür etti. Akşam deftere yapmış olduğum teklifden dolayı kusura bakmayın ama benim yüzümden beklediğiniz ve benimde aynı yerde oturuyor oluşumdan dolayı söyledim dedim. Bilin ne oldu, akşam gelen defterde şöle yazıyor idi, "öğretmenlerimiz ile bu tür diyolağa girmiyoruz" . Pardon ? ama siz kimsiniz hangi hakla mesai dışında bir insanın hayatını kısıtlamaya kalkabilirsiniz ? Pardon ben ne teklif ettim? kaldıki yağmur yağan bir havada 1 saatlik bir yolu genç bir bayanın ve sırf benim geç kalmamdan dolayı gidecek olmasına hangi vicdan böyle bir diyolag der? Kaldıki diğer velilere haksızlık olur filan gibi bir muhabbet insanlık dışıdır. Yinede öğretmenimizin huzuru için eyvallah dedim sustum. Çünklü oğlum öğretmenini çok seviyor idi.
Okula her gittiğimizde kendisinin arasının iyi olduğu veliler hoşgeldin hoşbuldum olurken, diğerlerine tenezzül edip hal hatır sormadığınada çok şahit oldum.
Ara dönemlerde öğretmen belirleme daha doğrusu belirleyememe süreci ....
Günlerden bir gün, bir telefon geldi, Tuğrul başını çarptı acilş gelin diye. Gittiğimde oğlum yerde yatıyordu.İlk cümlesi ne oldu biliyor musunuz ?" Anne ben kendim çarptım". Çok şükür müslümanız ve kazaya imanımız tam, ve çocuğa bu cümleyi tembihlemek ve sahte göz yaşı dökmek inanın çok amatörceydi.
Bu olaydan sonra oğlum 45 dk süren bir ameliyat oldu estetik dikiş atılması için okula gitmek istemedi. Zaten sürekli ben o sınıfta durmak istemiyorum beni anlamıyorlar diyordu pedogag götürdüğümüzde çocuğumuzun ileri zeka olduğunu öğrendik zaten okuldakilerde çok iyi bilir ki oğlum 3 yaşında ingilizce konuşabiliyor ve sınıftaki en küçük çocuk olmasına rağmen ilk konuşan çoccuk vs vs... Çoğumuzu bir üst sınıfa almamız yararlı olacağına dair görüş aldık . Tabi bunu Filiz Hanıma söyledğimizde bizimle dalga geçti . Bu yaştaki çocuğun zekası ölçülemez ve sizin çocuğunuz ileri filan değil dedi. Oysa şuan oğlum bir çok özel okuldan % 50 ile % 70 arasında özel burs teklifi almıştır. Neyse, yine eyvallah dedik evi filan taşıdık çocuk için dedik sustuk. Ama ne oldu oğlum okula gitmemek için hergün yalvardı ağladı ve en sonunda ses verdik ve 8 ay okula göndermedik.
Şimdi ben herşeyi dürüstçe yazdım bu süre içerisinde okul sahipleriylede iletişime geçmeyi çok düşündüm ama kimsenin ekmeği ile oynamak istemedim.Başarısız bir işletmeden kaynaklanan sıkıntılar olduğu ortada idi. Filiz hanım o okul için malesef yanlış bir kişi idi.
Ben yazdıklarımı ispat edebilecek güçte olduğumun altını çizmek isterim. Şahitler, yazılı şeyler vs...
Ama öğrendimki Filiz Hanım'ın bu yaptıkları okul yönetimini rahatsız etmiş ve yollarını ayırmışlar. Burak Bey'in ifadesine göre sorunlu bir süreç olmuş ve bir çok siteye okulla ilgili asılsız yorumlar yazılıyor imiş.
Şimdi bu okuldan her ne kadar çocuğumu almış olsam da, yemekhane görevlisi ve servis şoförü ile ilgili iddaları yazan kişilerin iddalarını yargı önünde ıspat etmesi gerekmektedir.Okulun yönetim şekli vs herşey tartışılabilir çocuğunu veren veya almak isteyen olabilir, benim gibi sorun yaşayan veya çok memnun olanda olabilir ama bahsi geçen iddalar ıspatlanmaz ise masum insanlara iftira atmak bu kadar kolay olmamalı.
Şimdilik bu kadar. Teşekkür ederim.
5 Şubat 2014 Çarşamba
Ankara Kreş Tavsiyesi / Ankara Kreş Yorumları
Sevgili Anneler ve Anne adayları,
Bir çoğumuzun karar veremediği ve yana yakıla araştırmalara girdiği kreş seçimiyle iligli deneyimlerimi paylaşacağım size bu yazımda. Çünkü eğer bir kreş arayışı içerisine girmişseniz bu konuda ciddi yardıma ihtiyacınız olduğunu düşünüyorum. Bende uzun süre yaptığım araştırmaları ve kararımı sizinle paylaşmak istedim :) Umarım faydası olur.
Öncelikle benim işe başlama durumum çok ani gelişti ve çok az bir zamanım vardı daha önce ufak tefek araştırmalar yapmıştım ama iş ciddiye binince biraz tedirginlik, heyecan, stress çok sıkıntılı bir karar vermek zorunda kaldım.
Ben şehir dışındaydım internetten bulduğum yorumlar ve görüşlerle eşime şuraları git gez konuş filan diye yönlendiriyordum. Son kararıda gelince ben verecektim. Şimdi sırayla gezidiğim yerlerin ve görüşlerimi anlatacağım size emin olun son derece objektif olarak yorum yapacağım. Öncelikle şunu belirteyim ben çocuğumu kreşe verdiğimde 21 aylıktı. Kreş mi bakıcımı konusunda çok düşündüm ama en sonunda bakıcının değil, kreşin daha çok faydalı olacağına karar verdim. Sadece Montessori Eğitimi veren okullarına baktım ama ordaki dez avantajları değerlendirince vazgeçtim. Montessori Eğitimini aşağıda kısaca anlatmaya çalıştım inceleyebilirsiniz. Yalnızca Montessori Eğitimi veren okullarda tüm yaş grupları aynı ortamda bulunduğu için ve oğlum küçük olduğu için % 100 montessori eğitimi veren yerler dezavantajlı geldi .
Montessori Eğitimi Nedir ?
1986 yılında diplomasını alarak İtalyanın ilk kadın doktor ünvanı olma ünvanını taşıyan Maria Montessori tarafından Eğitim
sisteminin methotlara değil kişiliğe göre
uygulanması gerektiğine inanarak oluşturulmuş eğitim şeklidir. Çocukların
doğumlarından itibaren bir birey olarak kabul edilip kişisel özgürlük ve
haklarına saygı duymakla beraber, kişiliğinin gelişmesi adına yönlendirme
yapmadan ziyade yaşarak öğrenmesini
hedeflemektedir. Özellikle 0-3 yaş arası dönemde bebeğin 5 duyusuna hitap
ederek yaklaşmayı öğütler. 2 yaşla beraber karşımıza çıkan 2 yaş sendromunu
çocuklarımızın lehine geliştirmede çok faydası olan bir sistemdir. Bu sistem çocukları terbiye etmekten ziyade
farkındalıklarının artmasından yanadır.
Montessori eğitimini bir cümleyle
anlatmaya çalışırsak eğer « Kendi kendime
yapabilmem için bana yardım et» diyebiliriz. Çocuğunuzun kendi
deneyimlerini kazanabilmesi için gerekli olan ortam ve şartları oluşturmak
gerekmektedir.
Montessori’de çocuğun hareket
özgürlüğüne saygı duymak ana esastır. Önceden planlanmış alanlarda çocuğu özgür
bırakmak onun ne istediğini bilerek hareket etmesine olanak sağlayacaktır. Burdaki özgürlük başıboş manasında
algılanmamalıdır. Çocuklara kendi çalışmak istedikleri meteryalleri , kişileri ve süreyi
tercih etme fırsatı verilmelidir. Böylece disiplin çocuğa
zorla değil severek ve kendi iç güdüsüyle kazandırılır. Çocuk mükemmelleşmek
için kendi istek duyar. Montessori meteryalleride hataları görmeyi sağladığı
için hata yaptığını kendi fark eder ve düzeltmeye çalışır.
Montessori
Eğitimi
*Çocukların
kendi hatalarını kendilerinin öğrenmesini hedefler.
*Ceza ve ödül yoktur.
*Her çocuk kendi farklı bir adımda öğrenir. Genel bir kalıp
uygulanmaz.
*Soyut kavramlar yerine somut kavramlar gösterilir.
*Çocuklar kendi iç dünyalarınd
akendi
gelişim ihtiyaçlarını kendileri belirler.
*Yaşayarak öğrenme hedeflenir.
*Çocuklara seçme özgürlüğü tanınır.
*Gerçek hayata uygun tasarımlar kullanılır.
*Yaşayarak öğrenme hedeflenir.
*Çocuklara seçme özgürlüğü tanınır.
*Gerçek hayata uygun tasarımlar kullanılır.
Gezdiğim okullara gelirsek ,lütfen aşağıda yazdıklarımı sadece bir fikir olarak algılayın kurum ve kişilerle ilgili yaptığım yorumlar tamamen kişiseldir ve sadece beni bağlar. En doğru kararı sizin gözlemlerinizin vereceğini lütfen unutmayın.
DADYA ÇOCUKLARI ( Ümitköy)
Bu okulla ilk önce eşim görüştü fiyatı sanırım 1000 TL üzeri yada civarıydı Eşim beğendiğini yöneticilerin çok güler yüzlü olduğunu söyledi. Ben döner dönmez açıkçası birazda kesin yazdırma fikriyle gittik.
Olumlu Bulduğum Yönler
- Yönetici bayanlar gayet güler yüzlü ve samimiydi. Kesinlikle hiç bir rahatsızlık hissetmedim. Aklıma gelen bütün sorulara içtenlikle cevap verdiler.
- Okulun arka ve ön bahçesi olması kendine ait müstakil bir binada olması benim için olumluydu.
- Kayıt için konuştuğumuzda ellerinden gelen herşeyi yaptılar, indirim ve bütün imkanlarını zorladılar.
Neden Vazgeçtim
- Birincisi okula girer girmez aşırı bir gürültü vardı, ne var canım bunda zaten kreş orası diyebilirsiniz ama bence kapasitesinin çok üzerinde hizmet veriyor ben gittiğimde 80-85 kişilik bir kayıt aldıklarını söylediler ama hala almaya devam ediyorlardı benim şuan verdiğim okulda 86 kişi var ama okulun kapasitesi 140 kişi. Yani kapasitesine çok yaklaşmıştılar .Bu yüzden kalabalık beni rahatsız etti.
- Herhangi bir eğitim metodunu tam olarak benimsememişlerdi. Biraz ordan biraz burdan tarzı bir konuşma yaptılar illaki tek bir metot olmasına gerek yok tabi ama cevaplar beni çok tatmin etmedi.
- Okul içerisindeki oyun alanları çok küçüktü özellikle girişteki ana oyun odası bence yetersizdi.
- Biz ordayken giren çıkan velilin haddi hesabı yoktu çoğusu kayıt için gelmişti anlayamadığım bir talep vardı :)
- En önemli ve beni sinir eden konu bunu sadece bu kreş için söylemiyorum genel olarak beni tabiri caizse gıcık eden konu şu oldu. Okula gidiyorsunuz ve anlatmaya başlıyorlar işte şu odamız, oyun odamız, aktivite odamız, drama odamız, falan aktivitemiz, filan aktivitemiz diye ve siz mest oluyorsunuz. Ama şöyle bir durum varki bu aktiviteler ve kullanılan alanlar çocukların yaşlarına göre değişiyor. Ve ne yazık ki 21 aylık olan oğlum için net olarak hangi alanları kullanabileceğini sorduğumda, uyuduğu, genel oyun odası, bahçe ve yemekhane gibi bir kaç yere indirgiyorlar. Dolayısı ile benim evde tek alanda kalmayıp biraz daha gelişmesi için vermek istediğim mantık yok oluyor. E ben ne anladım bu işten o kadar sunumdan dekorasyondan haksız mıyım ?
- Çocukların yemeklerini yedikleri materyallerin tabldot tarzı olması hayatta en nefret ettiğim şeylerden bir tanesi. Bana çok kötü geliyor.
- Ve Dadya Çocuklarından vazgeçmeme neden olan en büyük etken, bizim çocuk biz öğretmenlerle konuşurken, bahçede diğer çocuklarla oynamak için çıktı, ve başlarında ne olduğunu kim olduğunu anlamadığım bir kadın duruyordu. Pencereli kırmızı kulübe gibi bir yere girmiz bizim yaramaz pencereden sarkmaya çalışıyordu, bizde öğretmenlerle konuşuyoruz ve pencereleri tam bahçeye bakıyor birden bir döndüm ki o lanet olası kadın bizim oğlanın kafasından iterek pencereden içeri sokmaya çalışıyor, surat bir metre sanki aylardır maaşını almamış da babasının hayrına çalışıyormuş gibi bir surat ifadesiyle kafasına bastırıyor içeri gir diye...Herşeyi bırakı teşekkür ederek kalktım.
DOKTORLAR ANAOKULU ve KREŞİ ( Ümitköy)
Olumlu Bulduğum Yönler
- Okul binası ve bina özellikleri son derece iyi idi. Zannediyorum 3-4 katlı daha çok kolej havasında hatta girişte havuzu filan vardı gerçi havuzu kullanıma kapatmışlardı ama bina okul olarak dizayn edilmiş.
- Oyun ve kullanım araçları, araç gereçleri son derece tatmin ediciydi.
Neden Vazgeçtim
- Birincisi, okula girdiğimiz andan çıktığımız ana kadar ismini vermek istemediğim hem danışmada oturan hem ödeme filan alan hemde sanırım müdür yardımcısı gibi bir pozisyonu olan bayanın bize verdiği negatif elektirik sürekli yaklaşık 1 saatlik görüşmemizin her 10 dakikasında Ankara'nın en iyisi olduklarını onlar gibisi bulamayacağımızı ve bu tarz benzer sözleri bize hatırlarması kesinlikle eleştiri kabul etmemesi, yarın herhangi olumsuz bir durumda baştan haksız olacağımız ön yargısını oluşturdu bizde, örneğin kamera sisteminiz varmı dediğimde ki bunun şuan da yasal olarak anaokullar dan filan kalktığını biliyorum ama yinede kullanan yerler var, eğer veliler istiyorsa yasal olarak bir sıkıntı olmayacağını söylememe rağmen böyle sürekli bizi bozmaya çalışması sanki parayla değilde rica minnet üzerine çocuğumuzu oraya götür müşüz gibi davranması beni sinir etti. Kedinlikle bir sıkıntı olduğunda bizden önce müdahale edeceklerini filan falan söyledi ama aşırı disiplin takıntısı beni çok rahatsız etti. Daha sonra yanımıza genç bir bayan çağırdı bu kim dediğimizde biz okulu gezerken çocuğu gözlemleyeceğini kayıt etmeme hakları olduğunu söyledi. Pardon ama yarım saat okulu gezdiğim zamanda, bu piskolog benim çocuğumun bütün piskolojisini nasıl çözecek anlayamadım ? Kısacası rahatsız oldum.
ROTA ÇOCUKLARI ( Ümitköy)
Olumlu Bulduğum Yönler
- Bina, binanın güvenliği ve binanın temizliği genel olarak güzeldi.
Neden Vazgeçtim
- Dadya Çocuklarında yaşadığım genel sıkıntı, okul anlatılırken verilen hizmetlerin benim yaş grubundaki çocukları kapsamaması, kullanıcağı alanların kısıtlı olması, gezi vs gibi şeylerden faydalanamaması.
- Yemek yedikleri ve aktivite yaptıkları yerin aynı olması ve tabldot ürünler kullanmaları. Ve açıkcası çok abartıldığını düşünüyorum.
AKMAN YUVA ( Çukurambar)
Burasıyla eşim görüştü ve genel olarak bana hoşuna gitmediğini söyledi tam nedenini bilmiyorum ama, erkekleri bilirsiniz tam adlandıramasada genel olarak kriterlerimize uymadığını söyledi .
ANEMON
Telefonla aradım altı bezli çocuk alamayacaklarını söylediler.
Benim Kriterlerim
Okul ararken kriterlerim şöyleydi umarım fikir açısından sizede faydası olur.
- Oğlumun yaşı küçük olduğundan büyük çocuklarla yemek yerken dahi aynı ortamda bulunmaması, ezici baskıcı bir ortamda kendini rahatsız hissedeceğini düşündüm.
- Okuldaki aktivitelerden, kullanım alanlarından, gezilerden, tiyatrolardan, derslerden ve bunun gibi özelliklerden maximum düzeyde yararlanması.
- Yemek yediği alanın temiz olması yemekde kullanılan ürünlerin evdekiyle aynı porselen tabak cam bardak gibi, yiyeceklerinde yerinin yurdunun belli olması.
- Oğlum konuşamadığı için derdini bize anlatamayacak yaşta olduğu için kamera sisteminin olması en azından içimi rahatlatır diye düşündüm.
- Yöneticilerin ve öğretmenlerin aşırı disiplin takıntısı olmaması, yeteri düzeyde disiplinli ve güler yüzlü olması.
- Montessori eğitimini benimsemiş olmaları.
- Okulun kapasitesinin altında öğrenci kaydetmesi yani 100 kişilik kapasitesi olan okulun 80-90 kişi değilde 65-70 kişide kaydı kapatması.
- Okulun müstakil bir binada olması herhangi bir apartmanın yada binanın altında değil özerk bir yapısının olması ve bahçesinin olması.
- Okul gezilerinin ve aktivitelerinin bol olması.
- Sınıf kapasitesinin azsayıda olması.
- Sınıfındaki yaş aralığının birbirine yakın olması.
- Diş fırçalayabilmesi.Bunu gittiğim yukarıdaki anaokullarının hiçbirinde hijyen nedeniyle yaptırmadıklarını söylediler.Sanıyorum kapasite fazlalığıyla alakalı bir durumdu.
- Tuvalet eğitimi vermeleri ve altı bezli çocuk kabul etmeleri.
HANGİ OKULU TERCİH ETTİM ?
Yukarıdaki kriterlerimi göz önüne aldığımda, girdiğim andan itibaren çıkana kadar kafamda oturan tek bir kreş oldu, KÜÇÜK AKADEMİ BALGAT.
İlk girdiğimizde bizi kurucu ortaklardan Burak Bey karşıladı ve okulu gezdirdi bütün sorularımıza son derece samimi ve insanın içini rahatlatan şekilde cevap verdi
- Okul 140 kişi kapasiteli olmasına rağmen 80-90 arası öğrenci alıyorlar, buda benim için çok gzüel bir özellik oldu tıkış tıkış bir yer değil.
- En başından beri en büyük sorunum olan, okulları gezip bayıldığım odaların ve aktivitelerin benim yaş grubunda çocuklara uygulanmaması sıkıntısı burada sona erdi yüzme dışında bütün aktivitelere bizim yaş grubunun katılabileceğini söylediler. Nitekim öğlede oldu ağustos 2013 den beri Anıtkabirden, Fen Müzesine, Tabiat Parkından Çocuk klüplerine bir çok geziye katıldılar okuldaki alan kullanımı maksimum seviyede.
- Diş fırçalatıyorlar.
- Montessori Eğitimi Var.Bu benim için çok önemliydi.
- Sınıfta 5 kişiler bu bizim sınıf için özel değil kayıt sayısı o kadar, diğer sınıflarda 8-10 kişi arasında değişiyor ve öğretmenler bekar diyeceksiniz bekar olunca annelik duygusu çok olmaz filan , aksine ben kendimden biliyorum çocuk sahibi oldukdan sonra başkasının çocuğuna ısınmak çok zor ve evdeki sıkıntı ve sorunları iş yerine yansıtmamakta çok zor.
- Kullandıkları yemek malzemeleri evdeki ürünler gibi porselen kaşık çatal ( ahşaptan ) porselen bardak.
- Sürekli bir aktivite var ve ben bundan çok memnunum.
- Dışardan tiyatro ekibi geliyor, fen bilimleri gösteri ekibi geliyor, müzik hocası geliyor.
- Yemekleri karışık yedirmiyorlar küçükler ayrı yerde yiyor.
- Kamera sistemi var böylece aklınıza takılan bir durumda gönül rahatlığıyla bakabiliyorsunuz.
- Yemek için ürünleri ellerinden geldikçe kendileri yapıyorlar, sıkma portakal suyu, yoğurt gibi. Et ürünlerini organik yerlerden temin ediyorlar. Okul müdürü Filiz Hanım sanırım özel yemek kursu almış ve özellikle kendisi çok güzel pasta kurabiye ve salatalar yapıyor.Veli toplantısında tatma şansım olmuştu.
OKULA BAŞLADIKTAN SONRA OĞLUMDAKİ DEĞİŞİMLER
- Okula başladığında 18 aylıktı ve konuşamıyordu anne baba gel git mama gibi klasik şeyleri söyleyebiliyordu. Okula başladıktan 3-4 ay sonra istediği herşeyi gayet güzel bir şekilde konuşabiliyor bazen kurduğu cümlelere çok şaşırıyoruz.
- Montessori eğitiminden dolayı kendine olan güveni çok olumlu gelişti, kendi yemeğini kendisi yiyor, kıyafetlerini ve ayakkablarını kendisi giyiniyor, birşeyleri kendisi yapmak istiyor yanlış yapınca anlıyor düzeltmeye çalışıyor en son noktada yardım istiyor.
- Dış dünyaya karşı ilgilsi çok fazla özellikle hayvanların sesleri ne yedikleri isimleri çok ilgisini çekiyor hepsini ezbere biliyor
- İngilizce şarkı söylüyor bir çok kelime söyleyebiliyor ama bunda benimde payım var hergün 2-3 yeni kelime öğretiyorum.
- İnsan ilişkileri çok gelişti eskiden yabancı görünce kaçardı şimdi çok güzel iletişim kuruyor.
Okulun Web Sitesi : http://kucukakademi.com/
Etiketler: Ankara kreş tavsiyesi, ankara 2 yaş kreş tavsiyesi, ankara balgat çukurambar kreş tavsiyesi,ankarada 0-3 yaş kreş , ankara kreş yorumları
1 Ağustos 2013 Perşembe
Bebekler için evde besleyici büskivi / kek tarifi .
Kare stantard fırın tepsisi için ölçüler
- 1 adet elma rendesi
- 1 adet havuç rendesi
- 1 Çay bardağı fındık , ceviz karışımı
- 1/2 Çay bardağı zeytinyağı yada tereyağı
- 1/2 çay bardağı pekmez
- 2-3 adet küçük doğranmış incir veya hurma ( medine hurması)
- Pekmez yerine portakal suyuda kullanılabilir yada pekmez portakal suyu karışımı yapılabilir
- 2 Adet yumurta
- 1 Çay bardağından az tam buğday unu .
- 1 Yemek kaşığı tarçın
- vanilya, kabartma tozu
Yapılışı :
Tüm ürünleri karıştırdıkdan sonra tepsiye döküp 180 derece fırında yaklaşık 20-30 dakika pişiriyoruz. Ben çıkardıkdan sonra yedireceğim miltarı ayrı tabağa alıp üzerine süt döküp öyle yedirdim .Fabrikasyon ürünlerin sağlığımıza verdiği zararlardan minik bebeklerimizi bir nebze olsun uzak tutmak adına yapabileceğimiz güzel bir tarif .Umarım bebişleriniz çok sever
Sevgiler :)
Etiketler :Bebekler için büskivi tarifi , bebekler için kek tarifi , bebekler için sağlıklı kek, çocuklar için sağlıklı kek .
25 Haziran 2013 Salı
Bebek Odası ,Oyun Odası Dekarasyon Tavsiye
Selam sevgili anneler ve anne adayları ,
Hayatımızı her yönüyle değiştiren minik kuşlarımız için eminimki en güzel oda dekarasyonunu yapmak istiyorsunuzdur.Bende zamanında cok ciddi araştırıp kafa yormuştum o yüzden yazacaklarımın size bazı fikirler vereceğini umuyorum.
Öncelikle şu bir gerçekki bebeklerimiz için oyun odası yada bebek odası gibi odalar düzenleyebilmemiz için evimizin müsait olması gerekiyor .Eğer böyle bir sıkıntınız yoksa yazıma kulak verin.
İlk çocuğumuz olması hasebiyle bebeğimize bir oda yapmayı aklımıza koymuştuk hatta ben mobilyalardan tutun perdelere kadar herşeyi beğenmiştim.Fakat daha sonra benden tecrübeli annelerle yaptığım konuşmalar bu fikrimi değiştirdi çünkü ne olursa olsun bebeğim zaten 2-3 yıl benimle birlikte aynı odada kalıcaktı tabi bu konuda farklı görüşlerde olanlarda var .Mesela erkenden alıştırmak gerekiyor vs gibi .Tabi bu konudada araştırmalar yaptım ve gerek piskolojik açıdan gerekse çocuğun ihtiyaçları doğrusunda , en dogrusunun bebeğin annesinin kaldığı yerde uyuması gerekdğine karar verdim neden mi ? Çünkü bebekler anne kokusunu ve anne varlığını hissediyorlar inanın yanında olmadığınız zamanlarda bunun sıkıntısını yaşıyorlar ve huzursuzlanıyorlar hem zaten daha minicik yavruları şimdiden eğitmeye ne gerek varki ? Bu yüzden kendi odamızda bebeğimizin rahat uyuyabileceği kullanışlı ve organik ahşaptan ve vernikten üretilmiş bir beşik aldık ve çok doğru bir karar verdiğimi söyleyebilirim.Ama zaman geçtikçe ve bebeğimiz büyümeye başlayınca oyuncaklar ve oynaması için gerekli bir alan olması gerektiğini farkettik ve bu kapsamda odamızın birini tamamen boşaltarak altını sünger matlarla kapladık ona zarar vermeyecek ve genellikle zekaya hitap eden oyuncaklar aldık :) Günün 2-3 saatini bu odamızda geçirdik ve oğluma herhangi bir zarar gelmeyeceği için bende onu rahatlıkla oraya bırakıp işlerimi hallettim . Size fikir vermesi açısından resimlerini paylaşıyorum .Bu arada odamızın toplam dekarasyonu ve oyuncaklar için yaklaşık 600 TL civarı bir para harcadık ama inanın fazlasıyla değdi.Normal odaya gelince onu 3 yaşına gelince kurmaya karar verdim ve yavaş yavaş mobilya aramaya başladım :) sizinde önerileriniz olursa benimle paylaşmanızı beklerim şimdilik hoşcakalın ;)
Hayatımızı her yönüyle değiştiren minik kuşlarımız için eminimki en güzel oda dekarasyonunu yapmak istiyorsunuzdur.Bende zamanında cok ciddi araştırıp kafa yormuştum o yüzden yazacaklarımın size bazı fikirler vereceğini umuyorum.
Öncelikle şu bir gerçekki bebeklerimiz için oyun odası yada bebek odası gibi odalar düzenleyebilmemiz için evimizin müsait olması gerekiyor .Eğer böyle bir sıkıntınız yoksa yazıma kulak verin.
İlk çocuğumuz olması hasebiyle bebeğimize bir oda yapmayı aklımıza koymuştuk hatta ben mobilyalardan tutun perdelere kadar herşeyi beğenmiştim.Fakat daha sonra benden tecrübeli annelerle yaptığım konuşmalar bu fikrimi değiştirdi çünkü ne olursa olsun bebeğim zaten 2-3 yıl benimle birlikte aynı odada kalıcaktı tabi bu konuda farklı görüşlerde olanlarda var .Mesela erkenden alıştırmak gerekiyor vs gibi .Tabi bu konudada araştırmalar yaptım ve gerek piskolojik açıdan gerekse çocuğun ihtiyaçları doğrusunda , en dogrusunun bebeğin annesinin kaldığı yerde uyuması gerekdğine karar verdim neden mi ? Çünkü bebekler anne kokusunu ve anne varlığını hissediyorlar inanın yanında olmadığınız zamanlarda bunun sıkıntısını yaşıyorlar ve huzursuzlanıyorlar hem zaten daha minicik yavruları şimdiden eğitmeye ne gerek varki ? Bu yüzden kendi odamızda bebeğimizin rahat uyuyabileceği kullanışlı ve organik ahşaptan ve vernikten üretilmiş bir beşik aldık ve çok doğru bir karar verdiğimi söyleyebilirim.Ama zaman geçtikçe ve bebeğimiz büyümeye başlayınca oyuncaklar ve oynaması için gerekli bir alan olması gerektiğini farkettik ve bu kapsamda odamızın birini tamamen boşaltarak altını sünger matlarla kapladık ona zarar vermeyecek ve genellikle zekaya hitap eden oyuncaklar aldık :) Günün 2-3 saatini bu odamızda geçirdik ve oğluma herhangi bir zarar gelmeyeceği için bende onu rahatlıkla oraya bırakıp işlerimi hallettim . Size fikir vermesi açısından resimlerini paylaşıyorum .Bu arada odamızın toplam dekarasyonu ve oyuncaklar için yaklaşık 600 TL civarı bir para harcadık ama inanın fazlasıyla değdi.Normal odaya gelince onu 3 yaşına gelince kurmaya karar verdim ve yavaş yavaş mobilya aramaya başladım :) sizinde önerileriniz olursa benimle paylaşmanızı beklerim şimdilik hoşcakalın ;)
Etiketler : Bebek odası dekorasyon , oyun odası dekorasyon , bebek odası, oyun odası, oyun odası halısı,bebek oyuncaklar, eğitici oyuncaklar
1 Ekim 2012 Pazartesi
Anne Sütünü Artırmak İçin Öneriler
Sevgili annelerimiz, hepimiz bebegimizi dünyaya getirdikten sonra anne sütü vermeyi hedefliyor ve planlıyoruz ama bazen fizyolojik yada piskolojik acıdan anne sütümüzün azalmasına neden olan bazı faktörler oluyor.Bunlarla ilgili sizde sıkıntılar yaşıyorsanız lütfen yazımı sonuna kadar okuyun ve söyleyeceklerimi uygulayın.
24 Eylül 2012 Pazartesi
Erkek mi Kızmı ? Çin Takvimi Cinsiyet Belirleme
Değerli anne adayları , hamilelik sürecinde ilk aylarda aklımızda sürekli şu soru olacaktır muhakkak erkek mi kızmı ? Bizler için elbetteki en önemlisi sağlıklı dünyaya gelmesi olmalı ancak bebek için hazırlıklar ve merak dolayısıyla sık sık bu düşünceye kapılırız. Hele bazı bebeklerin cinsiyetine baktırmama gibi bir özelliğinide unutmazsak :) bizimkide aynen öyle olmuştu 3 kez gitmiltik ve üçündede cinsiyetini göstermemişti hatta doktorumuz bize takılarak kız heralde utangaç mı ne demişti :) Neyse sonunda öğrendik .Burda bir noktayıda belirtmek isterim , en garantili sonuç ayrıntılı ultrasyonda çıkıyor tabi biraz doktorlada alakalı.Ama kız denilipte erkek bebek bekleyen cok anne tanıyorum o yüzden siz siz olun cinsiyetinden emin olmadan hazırlıklara başlamayın. Ülkemizde cinsiyet için farklı kocakarı fikirleri mevcut mesela , "ye ekşiyi doğur ayşeyi, ye tatlıyı doğur atlıyı" gibi ben çok ekşide yemedim tatlıda :) e ne olacak şimdi ?
23 Eylül 2012 Pazar
Anneler Dikkat ! El,Ayak ,Ağız Hastalığı
Sevgili anneler bu günlerde çevremde cok sık rastladığım bir bebek -çocuk hastalığını sizinle bilgilendirmek amacıyla paylaşmak istedim.
Gectiğimiz haftalarda tatil dönüşünde oğlumuzun atesi aniden cıkmaya basladı , biz panik bir halde hastaneye gittik ve doktor gölzemleğin dedi.Bu arada sunuda belirmeliyimki biz anne baba olarak en son care ilaca basvuruyoruz. Eve geldikden sonra ates yükselmeye devam etti gece yarısı kırkı görünce tekrar hastaneye gittik ve daha kapıdan girer girmez oğlumuz yediği herseyi cıkardı. Doktor orta kulak iltahapından şüphelendi ve antibiyotik kullanmamızı önerdi biz reddettik cunki sabah iki doktor daha görmüştü ve böyle birsey söylemediler.Ertesi gün hastaneye tekrar gittik ve Kbb uzmanına gösterdik.Aynen düşündüğümüz gibi , orta kulak iltihabına dair hiç birsey yok. Bu sırada 3.günün sonuydu sanırım el ve ayaklarında su çiçeğine benzer döküntüler cıkmaya basladı.Ve ogun nihayet teshis konabildi.El,ayak ,ağız hastalıgı.
Gectiğimiz haftalarda tatil dönüşünde oğlumuzun atesi aniden cıkmaya basladı , biz panik bir halde hastaneye gittik ve doktor gölzemleğin dedi.Bu arada sunuda belirmeliyimki biz anne baba olarak en son care ilaca basvuruyoruz. Eve geldikden sonra ates yükselmeye devam etti gece yarısı kırkı görünce tekrar hastaneye gittik ve daha kapıdan girer girmez oğlumuz yediği herseyi cıkardı. Doktor orta kulak iltahapından şüphelendi ve antibiyotik kullanmamızı önerdi biz reddettik cunki sabah iki doktor daha görmüştü ve böyle birsey söylemediler.Ertesi gün hastaneye tekrar gittik ve Kbb uzmanına gösterdik.Aynen düşündüğümüz gibi , orta kulak iltihabına dair hiç birsey yok. Bu sırada 3.günün sonuydu sanırım el ve ayaklarında su çiçeğine benzer döküntüler cıkmaya basladı.Ve ogun nihayet teshis konabildi.El,ayak ,ağız hastalıgı.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)